Hukuk

Hukuki İşlemler

1.Lisans 

 Lisans, kullanım hakkının, hak sahibi tarafından bir başkasına belirli şartlarla devredilmesidir. Bu hak devri bir sözleşme aracılığıyla yapılır ve lisans alan kişiye, ilgili hakkı kullanma yetkisi tanınır. Lisans, inhisari (münhasır) veya inhisari olmayan (basit) şekilde düzenlenebilir. İnhisari lisans durumunda sadece lisans alan kişi bu haktan yararlanabilirken, inhisari olmayan lisanslarda hak sahibi hem kendisi kullanabilir hem de başkalarına lisans verebilir. Sözleşmede aksi kararlaştırılmadıkça lisans alan, hakkı üçüncü kişilere devredemez veya alt lisans veremez. Ayrıca, lisans veren taraf, lisans konusu mal veya hizmetin kalitesini güvence altına alacak önlemleri alabilir. Lisans alan ise, sözleşmede belirtilen koşullara uymakla yükümlüdür. Lisans uygulaması, hak sahibine ekonomik kazanç sağlama olanağı sunarken, lisans alan kişinin de söz konusu hakkı yasal güvenceyle kullanmasına imkân tanır.

2.Devir

 Devir, sınai mülkiyet hakkının, hak sahibi tarafından bir başkasına tamamen veya kısmen yazılı bir sözleşmeyle aktarılmasıdır. Bu işlem, noter onaylı olarak gerçekleştirilmedikçe geçerli sayılmaz. Devir işlemi, ilgili hakkın başvuru aşamasındayken de yapılabilir ve hak, bir işletmeden bağımsız olarak devredilebilir. Bir sınai mülkiyet hakkının birden fazla sahibi varsa, ortaklardan biri payını satmak istediğinde diğer paydaşların önalım hakkı doğar. Yapılan satış, alıcı veya satıcı tarafından diğer ortaklara bildirilmelidir. Devir işleminin üçüncü kişiler nezdinde hüküm doğurabilmesi için sicile kaydedilmesi ve ilgili bültende yayımlanması gerekir. Sicile kaydedilmeyen devir işlemleri, iyi niyetli üçüncü kişilere karşı ileri sürülemez.

3.Rehin, Teminat ve Haciz

 Sınai mülkiyet hakları, yalnızca sahiplerine tanıdığı koruma ile değil, ekonomik değerleriyle de öne çıkar. Bu nedenle marka, patent, faydalı model ve tasarım gibi sınai mülkiyet hakları; rehin verilebilir, teminat olarak gösterilebilir ve gerektiğinde haczedilebilir. Bu hakların devredilebilir malvarlığı unsurları olması, onları ekonomik işlemlerde aktif şekilde kullanılabilir kılar.

Rehin, bir alacağın teminat altına alınması amacıyla hak sahibinin, sınai mülkiyet hakkını alacaklı lehine güvence olarak göstermesidir. Bu işlem, borç ödenmediği takdirde alacaklının ilgili hakkı paraya çevirebilmesine olanak tanır. Rehin işlemi yazılı olarak yapılmalı ve noter onayıyla geçerlilik kazanmalıdır. Ayrıca sicile kaydedilmesi gereklidir. Sicile kayıt, üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesi açısından büyük önem taşır.

Teminat ise daha genel bir kavram olup; sınai mülkiyet hakkının herhangi bir borç ilişkisi çerçevesinde güvence unsuru olarak sunulmasıdır. Bu durum çoğunlukla finansman sağlama süreçlerinde karşımıza çıkar. Bankalar, kredi verirken teminat olarak tescilli bir marka ya da patentin gösterilmesini isteyebilir. Bu işlemlerin de yazılı yapılması, gerektiğinde noter onayı ve sicil kaydı ile geçerlilik kazanması gerekir.

Haciz, borçlunun sınai mülkiyet hakkı üzerinde alacaklının talebi üzerine icra müdürlüğü aracılığıyla uygulanan zorlayıcı bir işlemdir. Haczedilen hak, icra takibi sonucunda satışa çıkarılarak borcun tahsil edilmesi sağlanır. Haciz işlemi de sicile kaydedildiği takdirde üçüncü kişiler açısından bağlayıcı hâle gelir. Ancak cebri artırma yoluyla yapılan satışlarda önalım hakkı kullanılamaz.

Önemle belirtilmelidir ki, coğrafi işaretler ve geleneksel ürün adları kamu malı niteliğinde olduğu için bu tür özel hukuk işlemlerine konu edilemez. Bu durum, bu hakların sadece toplumsal ve bölgesel yarar gözetilerek korunmasını ve ekonomik çıkar amacıyla bireysel tasarrufa konu edilmemesini sağlar.

Bu düzenlemeler, sınai mülkiyet haklarının yalnızca yaratıcı yönünü değil, aynı zamanda ekonomik bir varlık olarak kullanılabilmesini ve finansal işlemlerde aktif bir araç olarak işlev görmesini mümkün kılar.

4.Sınai Mülkiyet Hakkının İhlali ve Hak Sahiplerinin Talepleri 

 Sınai mülkiyet hakları, yaratıcılığın ve yeniliklerin korunması açısından büyük öneme sahiptir. Ancak, bu haklar bazen izinsiz kullanıma veya ihlale maruz kalabilir. Böyle durumlarda, hak sahiplerinin yasal yollara başvurarak haklarını koruması ve ihlalin durdurulmasını sağlaması mümkündür.

Türkiye’de bu konuda temel düzenlemeler 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 149. maddesinde yer almaktadır. Bu madde, sınai mülkiyet hakkına tecavüz edildiğinde hak sahiplerinin mahkemeden talep edebileceği hakları ve koruma yöntemlerini detaylı olarak açıklamaktadır.

Hak Sahiplerinin Mahkemeden Talep Edebileceği Hükümler

İçeriği Paylaşın

  1. Tecavüzün Tespiti: Hak sahibi, mahkemeden şikayet konusu fiilin sınai mülkiyet hakkına aykırı olup olmadığının tespit edilmesini isteyebilir. Bu, hak ihlalinin netleşmesi için ilk adımdır.
  2. Muhtemel Tecavüzün Önlenmesi: Henüz gerçekleşmemiş ancak olası tecavüzlere karşı önleyici tedbirler alınabilir. Böylece haklar ihlal edilmeden koruma sağlanır.
  3. Tecavüzün Durdurulması: Hâlihazırda devam eden hak ihlallerinin durdurulması talep edilebilir. Bu, izinsiz kullanımların sona erdirilmesi için önemlidir.
  4. Maddi ve Manevi Zararın Tazmini: Hak sahibi, uğradığı maddi zararın yanı sıra kişilik haklarına yönelik ihlallerden kaynaklanan manevi zararların da tazminini talep edebilir.
  5. Tecavüz Ürünlerine ve Üretim Araçlarına El Koyma: İhlale konu ürünlere ve sadece bu ürünlerin üretiminde kullanılan makine ve cihazlara el konulabilir. Ancak bu işlem, diğer ürünlerin üretimini engellememelidir.
  6. Mülkiyet Hakkının Tanınması: Mahkeme el konulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde hak sahibine mülkiyet hakkı verebilir. Bu durumda, ilgili malların değeri tazminat miktarından düşülür.
  7. Ürünlerin Şekil Değişikliği veya İmhası: Tecavüzün önlenmesi amacıyla, el konulan ürünlerin üzerindeki işaretlerin silinmesi, şekillerinin değiştirilmesi ya da gerekiyorsa imha edilmesi mümkündür. Bu işlemlerin masrafları tecavüz edene aittir.
  8. Kararın İlanı: Hak sahibinin talebi ve mahkeme kararıyla, kesinleşen ihlal kararının gazetelerde veya benzeri yayınlarda ilan edilmesi sağlanabilir. Bu sayede kamuoyu bilgilendirilir ve ihlalin etkisi azaltılır.

Düşüncenin gerçeğe dönüştüğü yolda sizinleyiz.